Birleşik Krallık Prensi Harry, geçtiğimiz günlerde yaptığı röportajda, çocukluğunu olumsuz etkileyen tabloid medyasının rolünü açıkça dile getirdi. Prens Harry, medya baskısının kişisel yaşamını nasıl şekillendirdiğine dair içten ve samimi açıklamalarda bulundu.
Röportajda konuşan Prens Harry, “Çocukluğumu mahvetti” diyerek, gençlik yıllarında karşılaştığı medya ilgisinin üzerindeki baskıyı ve bu sürecin psikolojik etkilerini vurguladı. Harry, “Medya sürekli olarak ailemle ilgili haberler yapıyor, bu da benim normal bir çocukluk geçirmemi engelledi. Sürekli göz önünde olmak, benim gelişimimi ve özgürlüğümü kısıtladı” ifadelerini kullandı.
Prens Harry, özellikle ebeveynleri Prenses Diana ve Prens Charles’ın medyada sıkça gündeme gelmesinin, kendisi üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu belirtti. “Annemin trajik ölümü sonrası medya ilgisi arttı ve bu durum, benim için hem duygusal hem de zihinsel olarak zorlayıcıydı. Genç yaşta bu tür bir baskıyla başa çıkmak kolay değildi” dedi.
Harry, tabloid medyasının sadece kendi hayatını değil, aynı zamanda kardeşi Prens William’ın da yaşamını nasıl etkilediğine değindi. “Kardeşimle olan ilişkimiz de medya tarafından sürekli olarak sorgulandı ve bu durum, aramızdaki bağı zedeledi. Medya, bizim özel hayatımıza müdahale ederek gerçeklerimizi çarpıttı” şeklinde konuştu.
Prens Harry, medya ile olan bu zorlu ilişkisinin ardından, sağlığını ve mutluluğunu korumak adına ailesiyle birlikte ABD’ye taşındığını belirtti. “Amerika’ya taşındığımızdan beri, kendi ayaklarım üzerinde durmayı ve daha sağlıklı bir yaşam sürmeyi öğrendim. Medyanın sürekli ilgisinden uzaklaşmak, kendimi yeniden keşfetmemi sağladı” dedi.
Ayrıca, Prens Harry, medyanın sorumlu bir şekilde hareket etmesi gerektiğine dair çağrıda bulundu. “Medya, kamuoyunu bilgilendirmekle yükümlü, ancak bunu yaparken bireylerin özel hayatlarına saygı göstermelidir. Özellikle çocukların ve gençlerin üzerindeki baskıyı artıran habercilikten kaçınılmalıdır” şeklinde görüşlerini paylaştı.
Prens Harry’nin bu açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Birçok hayranı ve insan hakları savunucusu, onun dürüst ve cesur ifadelerini takdir ederken, medya kuruluşlarına da daha etik habercilik yapmaları yönünde çağrılar yapıyor. Harry’nin yaşadıklarını paylaşması, ünlülerin ve kamu figürlerinin medya baskısıyla başa çıkma süreçlerini yeniden gözler önüne seriyor.